Apar topar hücrelerinden alınan üç gencecik insan... Çalakalem yazılan üç veda mektubu...Son anda bile doğru yolda olmayı haykıran üç nefes... Birlikte girilen ve birlikte sonlandırılan tek bir yol...
O yolun sonu 1980'e uzandı, orada çıkmaza dayandı! Sağa kırılan direksiyonda yeşil kuşak kabardı, etnik terör tırmandırıldı, sermaye sıvazlandı, işçiler birlik olmasın diye dağıtıldı, çok okunmasın – kafalar karışmasın diye eğitimin içi boşaltıldı, yapıldı da yapıldı...
Aradan geçen otuzdokuz senede bırakın ideolojiyi, bırakın ekonomiyi, biz özümüzü - değerlerimizi kaybettik. Memurlarımızın hepsi işini bildi, orta direk ezildi, köşeyi dönmeyen enayi ilan edildi, amaca giden her yol mübah bellendi, ilişkilerimiz bile çökertildi. Yalanlara boğulduk biz ! Olmayan paralara kandık biz, vicdanımızı - merhametimizi kaybettik biz !
Bugün bardağın sadece taşan damlasını görenler, sistemin amacından saptığını kabullenenler, yani Hanefi Avcı'lar veya Nurettin Veren'ler hatayı farkettiler. Ama artık nafile... Kılavuza gerek olmayacak bilinen köylerde...
Zira o köyler işgal edilmeden Hüseyin - Deniz - Yusuf'tu bize yol gösteren...
İşte bundan tüm üzülmem...
Aşkolsun çocuk sana aşkolsun, mezarının başına yanan bir sigara da benden olsun...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder