Bugün ülkemde Atatürk büstlerinden biri daha yıkıldı.
Bugün ülkemde emekli veya muvazzaf subaylar, ordu
komutanları Balyoz kapsamında 20’şer yıl hapse mahkum edildi.
Bugün ülkemde milletvekilim suçunu bilmeden 4 sene bilmem
kaç gündür hapiste.
Bugün ülkemde bilmem kaçıncı şehit cenazesi “sabrımız taştı”
denilerek toprağa verildi.
Bugün şehrimde havalar sonbaharı anımsattı.
Bugün şehrimde yine trafik keşmekeşi ile bilmem kaçıncı defa
aynı yollar…
Bugün evimde yine yapayalnız biri var.
Bugün evimde 31. Yaşının eşiğinde artık yaşamaktan ümidini
kesmiş bir ben var.
Bugün içimde “tercih” edilmemekten yorulmuş biri var.
Bugün içimde son 10 senesini umut ederek geçirmiş birinin
artık gelecekten ve beraberlikten ümidini kestirttiği bir kırgın var.
Bugün içimde “önümüzdeki yıllarda her şey güzel olacak” diye
hayal kuran birinin “kapatılmış” bir defteri var.
Bugün içimde “bu” seneleri bırakmış birinin değil son 5
sene, son 10 ve son 20 senelerini toprağa gömmesinin matemi var.
Bugün aklımda herkes gibi sıradan bir hayat, sıradan bir eş,
sıradan bir pazar kahvaltısı yapabilmenin aslında hiç de “sıradan” olmadığına
dair bir iz var.
Bugün aklımdaki bu yalnızlık izini, kalbimdeki umut matemine
denkleyip şehrimdeki keşmekeş ile ülkemdeki kaosa gömüyorum. Vücudumun üzerinde olduğu köprüleri de yakıp cesedim üzerine hak etmediklerim için
göz yaşlarımdan bir çiçek bırakıyorum.
1981 – 2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder