28 Şubat'taki kararımın kesinleştirmek için telefonumdan aramalarını ve SMS'lerini engelledim. Biliyordum çünkü rahat durmaz vicdanım, yine yumuşar, yine acır, yine sever...Nitekim kararımı uygulamak 5 gün sürdü.. Aramalarını gördüm ama büyük kararlılıkla dönmedim. Zannettim ki bu ona güzel bir ders olur artık anlar ve düzelir... Sebep de boktan birşeydi aslında, Balkanlar turuna gitmek ya da gitmemek üzerine..Gitmezdim de ama asıl olan bu değil tabii, ifadesi, sertliği, sürekli benim isteklerimi geri plana itmesi, daha da önemlisi beni susturması...
Neyse 5 martta engellemeleri kaldırdım ve tahmin ettiğim gibi akşam aradı... Tam bir ümitle teli açtım ki, bana boyunluğunu istediğini söyleyen bir soğuk cümle kurdu. Aramaya başladım koca evin içinde, hakikaten neredeydi bu? Ama tuhaftır, nerde olduğunu bir türlü bulamazken onun aşağıda olduğunu farkettim. Balkondan baktım, gönlüm dayanmadı soğukta el gibi konuşmasına.. Çağırmalarıma olumsuz yanıt verince pijamalarla aşağıya indim ve gel yukarda konuşalım hem de bu arada ben boyunluğu ararım dedim. Cevap "Gelmeyeceğim, Allah senin cezanı versin, müstehakını versin" deyip garip beddualar olunca koşa koşa yukarı çıktım. Bu adamdan birşey olmaz dedim bir daha !
Ardından tel ile aradı, bunları akıl edemeyecek kadar saygısızlığımdan tut, hediyelerin üzerine yatıyor olmam, kişisel hediye almamış olmam, mutfak tepsisini çöpe atacak olması hakkında konuşurken artık yeter deyip sözümü kesmelerine aldırış etmeden konuşmaya başladım ve bir anda sokak "HAYVAN" sesiyle inledi ! Tel yüzüme kapandığı için bunu sokaktaki yankıdan duyabildim ve şok geçirdim. Bana "hayvan" dedi... İçimdeki şaşkınlık, korku ve utançla birleşti. Ben ki ses yükselmelerine tahammül edemeyen birisi olarak nasıl oldu da bu şekilde bir muameleye maruz kaldım? Ardından çekip gitti sanırım, bakmadım. Sonra mesajlar attı, boyunluğu da istemiyormuş... Mailler atmış da nasıl görmemişim. Aksi gibi de telim bozuktu, gerçekten görmemiştim... Ama inanmak güç tabii, nasılsa yalancıyımdır ya ! Ardından tel ile aramalar, bağırmalar hala saydırmalar... Neden arıyorsun, bitti, ayrıldık artık deyince de ses yok... Hani ben şimdi hayvansam, her seferinde özür dileyen, öfke kontrolünü beceremiyorum, sorun bende, kendimi düzelteceğim diyen o adam nerde? Hangisi gerçek??
Böyle işte.. İkinci sevgilimden bu şekilde ayrıldım. Hakaretler eşliğinde... Medeni ve yetişkin insanlar olarak insanca konuşmayı beceremeden! Üstelik eve gel, konuşalım çağrılarıma karşın "sen ne biçim insansın ki, beni şimdi de eve davet ediyorsun?" karalamalarına maruz kalarak....
Bu seferkinin "son" olduğuna inanmıştım. Allah tarafından mucizelerle gönderildiğine... İsyan etmiyorum ama... Allah'ım bunda da beni daha beterlerinden saklamıştır. Teşekkürler !