Hakkımda

Uzun yıllardır yalnız birinin hikayeleridir bunlar. Kendinizden birşeyler bulmanızı dilerim.

14 Mayıs 2012 Pazartesi

Annem


Annem,

Uzun acılarından sonra gelen, hayatın sana ve babama belki de “ilk” armağanıydım ben…

Dokuz ay boyunca verdiğim hareket kısıtlamaları ve diğer “rahatsızlıklar” bir eylül günü tam son buldu derken maceranın yeni başladığını belki fark edemedin.  Çayın tadının “aynı” durduğu  o zor zamanlardan “danalar girmiş bostan”a  eşliğinde, sallana salana bir türlü uyumayıp seni uyuttuğum zamanlara, karnıyarık tepsisinin içerisine girdiğim günlerden öyle bir yere saklanıp evin içinde beni bulamadığın anlara, “Bursa’nın ufak tefek taşlarından anadolu lisesinin bayılmalı - karınağrısı bol sınavlarına, muz kabuklarında kayma girişiminden babama araba hediye etmek istediğim “900”lü hat macerama bir ben şekillendi , yavaş yavaş büyüdüm ! Büyürken seni  de büyüttüm !  O bostandaki  danalara  karşı ayakta kalabileyim diye koca bir ömrü karşılıksız verdin...

Zaman öğüttü birçok şeyi… Yılların ardından belki bu kadar yorulacağını tahmin etmemiştin. Gül gül bitiremediğimiz o eşsiz sevinçlere ayrılıklar, yokluklar, hastalıklar eklendi. Hayat, yavaş yavaş ıssız bir adaya dönerken artık en güzel anlarımız ya bakmaya cesaret edemediğimiz fotoğraflarda  ya da zihnimizin o en unutulmaz kıvrımlarında saklı… Geride bıraktıklarımıza ve… ve… ve…  yorulan “kahraman”larımıza rağmen kesinlikle yılmak yok, durmak yok, kararlılıkla danalarla mücadeleye devam :) ! O yüzden bu Anneler Günü'nde sana sağlıklı upuzun bir ömür diliyorum.
Seni çok seviyorum...

Hiç yorum yok: