Annem,
Uzun acılarından sonra gelen, hayatın sana ve babama belki
de “ilk” armağanıydım ben…
Dokuz ay boyunca verdiğim hareket kısıtlamaları ve diğer
“rahatsızlıklar” bir eylül günü tam son buldu derken maceranın yeni başladığını
belki fark edemedin. Çayın tadının
“aynı” durduğu o zor zamanlardan “danalar
girmiş bostan”a eşliğinde, sallana salana
bir türlü uyumayıp seni uyuttuğum zamanlara, karnıyarık tepsisinin içerisine
girdiğim günlerden öyle bir yere saklanıp evin içinde beni bulamadığın anlara,
“Bursa’nın ufak tefek taşlarından anadolu lisesinin bayılmalı - karınağrısı bol
sınavlarına, muz kabuklarında kayma girişiminden babama araba hediye etmek
istediğim “900”lü hat macerama bir ben şekillendi , yavaş yavaş büyüdüm !
Büyürken seni de büyüttüm ! O bostandaki
danalara karşı ayakta kalabileyim
diye koca bir ömrü karşılıksız verdin...
Zaman öğüttü birçok şeyi… Yılların ardından belki bu kadar
yorulacağını tahmin etmemiştin. Gül gül bitiremediğimiz o eşsiz sevinçlere ayrılıklar,
yokluklar, hastalıklar eklendi. Hayat, yavaş yavaş ıssız bir adaya dönerken artık
en güzel anlarımız ya bakmaya cesaret edemediğimiz fotoğraflarda ya da zihnimizin o en unutulmaz kıvrımlarında
saklı… Geride bıraktıklarımıza ve… ve…
ve… yorulan “kahraman”larımıza rağmen kesinlikle
yılmak yok, durmak yok, kararlılıkla danalarla mücadeleye devam :) ! O yüzden bu Anneler
Günü'nde sana sağlıklı upuzun bir ömür diliyorum.
Seni çok seviyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder