21/11/14
Ahmet Zamani Hazretleri...
Bu kişi ve bu kitap aslında şimdiye kadar olan hayatımda sadece bir kez aşık olduysam o da ona'dır dediğim Oğuz'un mesleği ile hayatıma girdi. Saatler, zaman, dakiklik ve aşk...Aslında onun mesleğin mi yoksa kaderin mi cilvesidir bilmem ben onu hep bekledim.Bir türlü zamanlarımız tutmadı. Hep vaatler vardı, hep gelecekti,hep işi vardı... Bir insanı beklemenin ne demek olduğunu ilk kez o öğretti bana. Ne gülerdik birlikte... Nasıl bir şeytan tüyüydü o, nasıl bir yatıştırma, nasıl bir yönlendirme...Kendimi ellerine teslim etmekten başka şans bırakmayan...
Şimdi aradan geçen 5 senede saatler yine aşkı gösteriyor. Yüzüm gülerek yazıyorum bu satırları çünkü aklıma her geldiğinde gülen yüzüm oluyor... Üstelik soyadı da zamani:)
Hayat bir önceki devirde tanımadığı şansı bu sefer tanır mı bilmiyorum. Gönül bu, zorla hiç olmaz. tek yapmamız gereken; kıpırtılarını hissettiğim yüreğime kulak verip dileklerimi gökyüzüne göndermek...
Zaman zaman, zaman zaman, ne zaman??
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder